sabah: saat on gibi ve her hafta yaptığı şekilde hızlıca odama girip, sıkıca…
yazının devamı »yazıyorum. s i l i y o r u m. yazıyorum. s i l i y o r u m. …
yazının devamı »21 - sarı dolmuşun kaptanı power fmden sıkılıp radyo alaturka'yı açtı. duyg…
yazının devamı »kafamdan senaryolar yazıyorum içinde bulunduğum anlara dair. sonra manasız ve y…
yazının devamı »üç gün önceki minibüsteyim. kahya aynı tekerlemeyi söylüyor. " minibüs yo…
yazının devamı »sabahın onunda, balkonda patlamış mısır kokusu alıyorum. hislerim genelde …
yazının devamı »şimdi bahariye'nin orta yerinde kendi halinde bir çay evind…
yazının devamı »kendimi hiç bu kadar amaçsız, bomboş görmemiştim. oysa en sevd…
yazının devamı »hani olur ya, insan kilometrelerce ve bazen yıllarca ilerledikten sonra iki…
yazının devamı ». yaklaşık iki yok hayır üç ay aradan sonra okumak için kitap alıyorum elime.…
yazının devamı »bu satırlar sevgilim cumartesi akşamı yazıldı. şimdi pazar öğleden sonrası.…
yazının devamı »beni bu kadar yoran hayat mı yoksa çalışmak mı acaba diye düşündüğümde sa…
yazının devamı »özlemlerim arttığı vakit içtiğim çayların sayısını bir artırıyorum. pek bir nu…
yazının devamı »bir ortaöğretim kurumunun gri duvarına mavi boyalarla yazmışlar; " gökten …
yazının devamı »ikibinonbeş yılı kayıp yıldı benim için. biraz da bile isteye batağa girdiğim, …
yazının devamı »ne vakittir hüznümü kaybetmiştim. hükümsüzdü. tıpkı ıslak bir temmuz akşamı uçu…
yazının devamı »