kıyılar mutedil açıklar kaba dalgalı - kıyılar mutedil açıklar kaba dalgalı

kıyılar mutedil açıklar kaba dalgalı




siyah. simsiyah bir dere. kağıthane deresi. haliç’in bittiği sadabad’ın başladığı yerde. okmeydanı ssk’ya gidebilmek için derenin üzerinde bir değil iki köprüden birden geçmek gerekiyor. biri oldukça güvenli, taş bir köprü. ötekisi ise indiana jones filmlerinden kalma, derme çatma tahtadan bir asma köprü. fena sallanıyor. üstelik bazı tahtaları ya yerinden çıkmış ya da oynuyor. çocuk yüreğimdeki korkuyu anlatamam. keşke bu köprü de ilki gibi taştan olsaydı diyorum her seferinde. ama kardeşimin düzenli tedavisi için bu yolu katetmemiz gerek. ne otobüs, ne de minibüs var ulaşım için. taksi de bize gelmiyor. mecburen tabanvay. annem tüm dikkatini kucağındaki kardeşime vermiş durumda. bense sallanan köprüdeki oynak tahtalara. ama buna rağmen tökezliyor, çürük bir tahtaya basıp simsiyah dereye bodoslama düşüyorum. bir kaç çırpınıştan sonra tam boğulmak üzereyken uyanıyorum kan ter içinde.
yanılmıyorsam böyle 8-10 kez düştüm ben bu simsiyah kağıthane deresine. rüyamda elbet. çocukluğumun kabusu olmuştu bu boklu dere.
lakin yine de kıyısından ayrılamıyor, gerek atmacasporumuzun kendimizce kros idmanlarında ve gerekse başka oyunlar nedeniyle çoğu zaman iç içeydik bu boklu dere ile.
kaldı ki yalnız değildik. bizim gibi dere ile iç içe olan daha büyük bir topluluk vardı o zamanlar. yanılmıyorsam levazım bölüğü idi. evet evet! her sabah sadabad’dan kopup gelerek sokağımızı yaylalar diye inletip komşularımıza kızlarını zapteylemesini söyleyen beyaz fanilalı askerlerin bölüğü. o zamanlar bilmediğimiz sonradan idrakine vardığımız çarşı izni dolayısı ile sokağımızdan geçen her birimizin “asker abi meraba” selamına üşenmeden, gülümseyerek selam duran hakili abilerin bölüğü. sonra, çok sonraları o ilk zamanlar güzergâhımızdan bir türlü gelmeyen, geçmeyen otobüsün durağı oldu bu yerler. hoş evimize yaklaşık 1 km uzakta da olsa bizim durağımızdı yine de. şimdi bambaşka yerler olmuş oraları. hiç olmadık bir anda alakasız bir şey ararken gogıl amca sayesinde öğrenilen ve anıları depreştiren yerler. diyorum ki; ne güzel yerler..
.
the beatles - yesterday
.